Archive for the ‘sayıklamalar’ Category

zaman aşımsızlığı

15 Mart 2012

……..Biz insanın düşünebileceği en iğrenç hükümete sahibiz, en sahtekarına, en kötüsüne, en hainine ve aynı zamanda en budalasına, diyoruz ve düşündüğümüz doğru da ve bunu her an söylüyoruz da, dedi Reger, ama biz bu alçak, sahtekar ve kötü ve yalancı ve budala ülkeden dışarıya baktığımızda, öteki ülkelerin de aynı biçimde yalancı ve sahtekar ve kısaca aynı biçimde aşağılık olduğunu görüyoruz, dedi Reger. Ama bu diğer ülkeler bizi o kadar ilgilendirmiyor, dedi Reger, yalnız bizim ülkemiz bizi ilgilendiriyor ve bu yüzden her gün kafamıza öylesine vuruyor ki bu, arada çoktan gerçekten baygın olarak, hükümetin hain ve budala ve sahtekar ve yalancı ve üstelik de akıl almaz biçimde aptal olduğu bir ülkede varlığımızı sürdürmek zorunda kalıyoruz. Düşündüğümüz zaman her gün, sahtekar ve yalancı ve hain bir hükümet tarafından yönetildiğimizi hissediyoruz, dedi Reger, ve bunu hiçbir biçimde değiştiremeyeceğimizi düşünüyoruz, en korkunç olanı da bu, bunu hiçbir biçimde değiştiremeyeceğimiz, hem de bu hükümetin her geçen gün daha da yalancı ve sahtekar ve hain ve alçak oluşunu baygın durumda seyretmek zorunda oluşumuz, yani bu hükümetin gittikçe daha beter ve gittikçe daha çekilmez oluşunu üç aşağı beş yukarı sürekli bir şaşkınlık durumu içinde seyretmek zorunda oluşumuz. Ama yalnız hükümet değil yalancı ve sahtekar ve hain ve alçak olan, parlamento da öyle, dedi Reger, ve bazen bana öyle geliyor ki parlamento hükümetten daha da sahtekar ve yalancı ve nihayet bu ülkedeki hukuk ve bu ülkedeki basın ve nihayet bu ülkedeki kültür ve nihayet bu ülkedeki her şey ne kadar yalancı ve hain; bu ülkede onlarca yıldır yalnızca yalancılık ve sahtekarlık hakim ve hainlik ve alçaklık, dedi Reger. Gerçekten de bu ülke artık kesinlikle dibe vurdu, dedi Reger ve yakında anlamından ve amacından ve aklından vazgeçecek. Ve her yanda şu demokrasi gevezeliği! Sokağa çıkıyorsunuz, dedi ve durmadan gözlerinizi ve kulaklarınızı ve burnunuzu kapatmanız gerekecek, sonunda bütünüyle toplumsal bir tehlikeye dönüşen bu devlette hayatta kalabilmeniz için, dedi Reger. Her gün gözlerinize inanamıyorsunuz, dedi, her gün bu mahvolmuş ülkenin ve bu rüşvetçi devletin ve bu budalalaştırılmış halkın çöküşüne giderek artan bir şaşkınlıkla tanıklık ediyorsunuz…….

eski ustalar, thomas bernhard, çev. Sezer Duru, sf.105-106, YKY

niyaz

20 Ekim 2009

noktanoktanokta

06 Şubat 2007

Bosch/Aziz Antonius’un aranmasi

…………bi yolculuktan önce yanımıza neleri alacağımızı düsünmek özgürlük noksanlığı midir……ya da özgürlüge bile fazla bağlanmadan gidebilmek midir özgürlük?…….ben gidemiyorum ben neyim?……. “Kendin ol” buyruğunu duydukça midem bulanıyor öfkeden……sacma……kimim ben?…….şemsiyesini evde unutmuş adam………yenilgileriyle……ve her seferinde yanlışlanan düsünceleriyle kendi elinden tutup yürümek zorunda olan………işte gör, bi yanlışlığım bu dünya da en az senin kadar………sen ne cehennemdesin………….kallavi ve ahenkli bi küfür gönder bana…… ya da boşver………..beni çocukluğumun soğuk gecelerine götürebilir misin Kaptan………….ıslak battaniyelere sarınarak it gibi titrediğimiz serseri sokaklara……….ortak noktamız, gece ve ikimizin de sigarası bitti………bütün bu noktalar oradan mi cikiyor simdi, nereye gidiyor peki?……..noktalardan önce ve noktalardan sonra ne vardi?………boşlukları nasıl dolduruyorduk………..keşişin gözleri acınası ve hep yargılanan……